Türkiye’den Göç Eden Hekimler ‘Neden Ayrıldıklarını’ Anlatıyor!
Her birinin bir hikayesi var… Geride kalan doktorlar, göçmen doktorlar… Türkiye’nin en saygın meslekleri arasında ilk sıralarda yer alan hekimliği muhtemelen kendi istekleriyle, belki de ailelerinin isteğiyle seçtiler… Aldıkları alın teri ile. Tıp fakültesine girmek için can attıkları, mezun olmak için gecelerini gündüzlerine karıştırdıkları Mezun olduktan sonra bu sefer uzmanlık kazanmak için TUS sınavına uyanırlar… Doktorluk mesleğine ilk adım, ilk heyecanlar, yavaşlama tıpta uzmanlık sınavını kazanarak başlayan asistanlık günleriyle… Ve artık Türkiye’de göç sözlüğüne girmiş bir terim var: Tıbbi Göç. … Bu çok eski bir geçmişe sahip bir göç ama Avrupa’ya giden doktor sayısı her geçen gün arttığı için hem ‘Hekim Göçü’ olgusu hem de istatistikleri titizlikle tutulmakta ve yakından takip edilmektedir.
TTB: Yılın İlk 3 Ayında 700’ün Üzerinde Başvuru
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ‘Hekim Göçü’ TTB ve tabip odaları yurt dışına çıkmak için yeterli devlet belgesi sayısını açıkladı. Açıklamada, 2023’ün ilk 3 ayında 700 hekimin yurt dışına çıkmak için son teknoloji belge başvurusunda bulunduğu belirtildi. 2022’nin ilk üç ayında 567 doktorun yeterli devlet belgesi için başvurduğu belirtildi. Bu yılın ilk üç ayında; İyi hal belgesi için İstanbul’dan 272, Ankara’dan 82 ve İzmir’den 46 doktor başvurdu. Yılın ilk üç ayında yapılan 700 başvurunun 400’ü üç büyük ilden yapıldı. 2022’de 3 bine yakın doktor yurt dışına göç etti ve 2023’te bu sayının artacağı tahmin ediliyor.
Doktor Oldular ve Hikaye Değişti
Evet, Türkiye’de tıp okuyan her doktorun farklı bir hikayesi vardır… Anadolu’da hemen hemen her aile çocuğunun doktor olması için dua eder, dilekleri gerçekleşince teşekkür ederdi… Şimdi Anadolu’da bir hikaye daha yazılıyor, çiziliyor. O aileler ya çocuklarını bir vahşet hikayesiyle sonsuzluğa uğurluyor ya da yurt dışına gönderiyor. Her türlü burukluk ve hasret havası var.
Bilim Sıhhat Haber Ajansı (BSHA), ‘Türkiye’den Göç Eden Doktorlar Anlatıyor’ haberinde yurt dışına giden ve yurt dışına gitmek için hazırlık yapan doktorlarla röportaj yaptı. Yurtdışındaki doktorların bir kısmı artık Türkiye’de olmamalarına rağmen kibarca görüşme talebimizi reddettiler… Sadece birinin hikayesi aslında hepsine benziyor ve ilişkileri çok haklı…
Köy İlkokulundan Tıp Fakültesine Giden Yol
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Mehmet Eşref Encan, 1973 yılında Ankara’nın Polatlı İlçesi İnler Köyü’nde doğdu. Orta halli bir ailenin üç oğlundan ikincisi. İlkokulu köy okulunda okuyan Dr. Encan, orta ve lise eğitimi için köyden şehre gelerek eğitim hayatına devam etti. Ailenin tek öğrencisi olan Dr. Encan çok küçük yaşta tıp fakültesine gitmeye karar vermiş, özel dershane sınavında birinci olunca ücretsiz kurs hakkını kazanmış ve yarı yarıya tıp fakültesine gitmiştir. -zaman dershanesi ve Hacettepe Tıp Fakültesi’ni kazandı. Hikaye böyle başlar, beyaz önlüğü giyince keyifli bir sona varılır ama bir şeyler değişir…
“Geçici Görevli Yolcumu Affetmediğim İçin Sürgün Edildim”
Öpücük. Dr.Mehmet Eşref Encan Göreve geldiği ilk yıllardan başlayarak şunları söyledi: “Ankara’nın Polatlı İlçesi, İnler Köyü’nde Kürt bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimimi Polatlı’da tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanarak mezun oldum. şimdi 50 yaşındayım. bekarım hiç evlenmedim çocuğum yok Anadilim Kürtçe dışında Türkçe ve İngilizce biliyorum. 1 yıl önce Almanya’ya göç ettim ve şimdi Almanca öğreniyorum. Meslekteki ilk randevum 1999 yılında gerçekleşti. Tunceli 3 Nolu Merkez Sağlık Ocağı’na pratisyen hekim olarak atandım. Ancak gittiğimde böyle bir kurumun olmadığını öğrendim. Tunceli 1 Nolu Merkez Sağlık Ocağı’nda göreve başladım. 2 hafta sonra görev yerim değişti. Mazgirt İlçe Sağlık Ocağı’na sevk edildim. O yıllarda bölgede olağanüstü hal ve gece sokağa çıkma yasağı vardı. Memur olduğumuz için şehir dışına adım atamıyorduk. 3 ay sonra geçici görevim bitti ve Tunceli Merkez Sağlık Ocağı’na döndüm. Geçici seyahatimi sağlık müdürlüğüne bağışlamadığım için bir hafta sonra Tunceli’nin Ovacık İlçesine sürgüne gönderildim. Orada 1,5 yıl çalıştım. Daha sonra Bolu-Düzce depremi olunca deprem bölgesine atanmak istedim. Bolu Gerede Devlet Hastanesi’nde çalışırken muhtemelen etnik kimliğimden ve muhtemelen bekar olduğum için 3 aylığına Yeniçağa Mahallesi’ne atandım (gülüyor). Bu sebeple tayin talebinde bulundum ve randevumu Ankara Haymana Devlet Hastanesi’ne aldırdım. Bir yıl sonra askere gittim.”
Asistan Hekim Olduğumda Mobbing Nedeniyle Ayrıldım
Askerlikten döndükten sonra Tıpta Uzmanlık Sınavına girerek Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalını kazandı. Encan, “Yardımcı doktorun ağır çalışma koşullarının yanı sıra etnik kimliğimden dolayı yine sık sık mobbinge maruz kaldım ve 1 yıl sonra istifa ettim. İstifa ettikten sonra İstanbul’da çeşitli özel hastanelerde çalıştım. 2012 yılında çıkan af ile Yeditepe Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji bölümünde asistan doktor olarak göreve başladım. Bu süreçte Kürt kimliğim nedeniyle yine sık sık mobbinge maruz kaldım ve 2015 yılında Ünönü Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı’na geçiş yaptım” dedi.
15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimi Sonrası Görevden Uzaklaştırıldım
1999’dan 2016’ya kadar olan süreçte profesyonel anlamda birçok zorlukla karşılaşan Encan, hikâyesini anlatmaya şöyle devam ediyor: “15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından. sosyal medya paylaşımım nedeniyle Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açığa alındım ve yargılandım. Beraat etmeme rağmen İnönü Üniversitesi göreve başlamamı geciktirdi. 2 yıl yurt dışından men edildim. Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı olduktan sonra Kars Kağızman Devlet Hastanesi’ne atandım. Sonrasında hastaneye uzaklaştırıldığıma dair bir belge gönderildi. Başhekim ve hastane müdürü tarafından tehdit ve tacize uğradım. Akabinde Muğla Yatağan Devlet Hastanesine atandım. Orada da aynı durumla karşılaştım. Daha sonra Kars Kafkas Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji bölümüne başvurarak öğretim üyesi oldum. Orada 2 yıl çalıştım, etnik kökenimden dolayı tekrar sorun yaşamaya başlayınca 2022’de Almanya’ya gitmeye karar verdim.”
Neden Gittim?
“2016’dan sonra Türkiye’de çalıştığım her kuruma açığa alındığıma dair hizmet belgesi gönderildi. Beraat etmeme rağmen kurum amirleri tarafından sürekli taciz edildim. Türkiye’den neden Almanya’ya gittiğini anlatan Op. Eşref Encan, “Hekimlerin çalışma koşulları ve özlük hakları her geçen gün daha da kötüye gidiyordu. Her 5 dakikada bir hastayı görmemiz ve mesai saatleri dışında çalışmamız istendi. Tahrik edilen sağlık politikası sonucunda artan hekime şiddet olayları her geçen gün yaşanıyordu. Yoğun bakımı ve konsültan hekimi olmayan, grupları yetersiz olan hastanelerde; floroskopi teknisyeni, retraksiyon hemşiresi eksikliği gibi yetersiz malzeme; Dikişle, matkapla, vidayla, protezle her türlü ameliyatı yapmamız istendi. Ekonomik olarak 100 yıl çalışsak da araba, ev alamadık. Tüm bu sebepler ortaya çıkınca yaşanmaz bir meslek ve yaşanmaz bir ülke gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Benden önce Almanya’ya giden tıp arkadaşlarımla konuştum ve neden daha önce yurt dışına çıkmadım diye düşündüm.
Daha çok var, yine ortada olmayı hayal ediyoruz!
Bir yıldır Almanya’da bulunan Dr. Son olarak Encan, “Şimdi bir Almanca kursuna gidiyorum. Almanya’ya geldikten sonra en az bir iki arkadaşım Almanya’ya gelmem için benimle iletişime geçti. Bu arkadaşlarımın hepsi cerrah ve şu anda Türkiye’de Almanca öğreniyorlar. Onlarla Almanya’da tanışmayı ve tekrar birlikte çalışmayı hayal ediyorum. Bizim için hayat burada güzel. Almanya’da mobbing yok, ağır çalışma koşulları yok, ırkçılık yok, ekonomik olarak orta sınıfın üzerinde bir hayat yaşayabilirsiniz. Sadece geride bıraktığın ailen ve arkadaşların onu özlüyor. Ailemizi ve arkadaşlarımızı Almanya’da da ağırlayabiliriz. Bir doktor daha ne isteyebilir ki?” (BSHA-Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
OKUYUCUYA NOT: “Türkiye’den Göç Eden Hekimler ‘Neden Ayrıldıklarını’ Anlatıyor!” DİĞER RÖPORTAJLAR HİKAYEMİZDE HER ÇARŞAMBA HER HAFTA BSHA’DA… OKUMAYI UNUTMAYIN!